Bir Yabancının Serüvenleri – Emil Michel Cioran

Image

 

 

                Bahtsız bir kabileden gelip Batı’nın bulvarında turalar. Müteakip vatanlara aşık olmuştur, artık hiçbir vatan ummaz:  Zaman dışı bir alacakaranlıkta donup kalmıştır, dünya yurttaşıdır -hem de hiçbir dünyanın -, işe yaramazıdır, isimsiz ve cansızdır. Kadersiz halklar, başka ufuklara susamış , vurulmuş ve sonra onları tüketerek  kendileri de hayranlıklarının ve bezginliklerin hortlağı haline gelmiş evlatlarına bir kader veremezlerdi. O halklarda sevecek hiçbir şey olmadığından, sevgilerini başka yere, coşkularının yerlileri şaşırttığı başka diyarlara kaydırırlar. Fazla kullanılan duygular aşınır ve değersizleşirler, en başta da hayranlık duygusu… Onca yol üzerine dağılmış olan Yabancı şöyle haykırır:

 

                “Kendime sayısız ilah uydurdum, her tarafta bir sürü sunak diktim ve bir tanrı kalabalığı önünde diz çöktüm. Şimdi, tapmaktan bezdim, payıma düşen sayıklama dozunu har vurup harman savurdum. Ancak soyumuzun mutlaklarına yetecek kaynaklarımız vardır, tıpkı bir ülke gibi bir ruh da ancak kendi sınırları içinde serpilip gelişir: O sınırları aşmanın, Sınır Belirsizliği’ni kendime bir vatan ve yabancı tanrıları tapınma nesneleri haline getirmenin , atalarımı dışlayan yüzyıllar önünde diz çökmüş olmanın bedelini ödüyorum. Nerden geldiğimi artık söyleyemem: tapınaklarda inançsızım; sitelerde coşkusuzum; hemcinslerimin yanında meraksızım; yeryüzünde keskinliğim yok. – Bana belirgin bir arzu verin ve dünyayı alt üst edeyim. Her sabah bana diriliş komedisini ve her akşam mezara giriş komedisini oynatan, ikisi arasında da can sıkıntısı kefenin azabından başka hiçbir şey yaşatmayan o fiiliyat utancından kurtarın beni.. İstemeyi düşlüyorum – ve her istediğim bana paha biçilemez geliyor. Melankoli tarafından kemirilen bir vandal gibi, bensiz ben,  hedefsiz yol alıyorum, bilmem hangi köşeye doğru… Terk edilmiş bir tanrı, kendisini de tanrıtanımaz olan bir tanrı keşfetmek ve onun son şüphelerinin ve son mucizelerinin gölgesinde uykuya dalmak için.”

 

Kaynaklar:

Emil Michel Cioran’ın, Çürümenin Kitabı adlı eserinden aktarılmıştır. Sayfa:98-99

Yayın evi: Metis Yayınları

Fransızca’dan Çeviren: Haldun Bayrı

Resim kaynak:

http://www.google.com.tr/imgres?q=surrealism+art&start=178&um=1&hl=tr&tbo=d&biw=1600&bih=775&noj=1&tbm=isch&tbnid=_9nyqKBIXcDx-M:&imgrefurl=http://www.last.fm/group/Surrealism/forum/41983/_/253332&docid=UUjln5xxx0bu4M&imgurl=http://img1.visualizeus.com/thumbs/09/09/02/art,digital,painting,fantasy,mandrake,surreal-c19850b21223a80082049f9b09faecb7_h.jpg&w=380&h=500&ei=qbngUJmeOYy3hAe8yYH4BQ&zoom=1&iact=hc&vpx=4&vpy=406&dur=1461&hovh=258&hovw=196&tx=80&ty=95&sig=102857492730294305050&page=5&tbnh=134&tbnw=102&ndsp=48&ved=1t:429,r:17,s:200,i:55

 

 

 

 

Yorum bırakın